Bu başlık için çok düşünmedim ama defalarca yazayım mı yazmayayım diye git-geller yaşadım. Evet, Zonguldak’ımız Karaelması ile ünlü şehrimiz. Ağıtların sessizce yükseldiği şehrimiz, göz üzerine göz veren herkesin konuştuğu ve bir şeylerin yapılmaya ramak kala durdurulduğu şehrimiz. En sonunda bedenimizin toprağıyla birleşeceği güzel şehrimiz Zonguldak. Daha söylenecek yazılacak o kadar şey var ki onlarla da kafanızı şişirmeyeyim. Eminim ki sohbetlerde zaten sürekli konuşuyorsunuzdur.
Çok konuşulan fakat çok az şey yapılan hele de birçok konuda hiç bir şey yapılmayan güzel şehrimiz Zonguldak.
Altı Elmas üstü pırlanta şehrimiz ZONGULDAK…
Elması biliyoruz da hatta kara olan elması biliyoruz da pırlanta nedir diyeceksiniz şimdi.
Önce şu güzel sözümüzle cevap vereyim sizlere. Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı demiş atalarımız.
Ve hep ardını açık bırakmış. Günümüzde çok gezip çok okuyanlar hep bilmişler. Bizler gurbetteki Zonguldaklılar doyduğumuz şehirlerden memleketimiz Zonguldak’ımıza gelince hep gördüğümüz güzelliklerin olmasını istiyoruz. Yani özlediğimiz Zonguldak’ımızın olmasını tüm kalbimizle Allah’tan dileyip yetkililere iletmeye çalışıyoruz.
Zonguldak’ımız şimdiye kadar hep KARAELMAS olarak anıldı. Ekmeğiniz kefen giyerek kazandı. Oysa son dönemde özellikle teknolojinin ilerlemesiyle çok daha iş imkânları ortaya çıktı.
Örneğin bizim pırlantalarımız neler mi?
-Ereğli’nin Osmanlı Çileği
-Devrek’imizin Bastonu
-Devrek’imizin Alparslan Kestanesi
-Çaycuma’nın manda Yoğurdu
Bunlar sadece bilinenler peki ya bilinmeyen pırlantalarımız.
Çaycuma’da buluna Antik şehir, Ereğli’de tarihi yerlerimiz ve Zonguldak’ımızda Gökgöl Mağarası bizim kulaktan dolma bilgilerle öğrendiklerimiz.
Şimdi bunları güzelleştirmek ve duyurma zamanı geldi. Birçok kişi bunu okuduğu zaman geç bile kaldık diyeceksiniz ama “zararın neresinden dönülse kardır…”
Bizler de gelecek nesillere daha güzel bir Zonguldak bırakmak adına bu PIRLANTALAR ile ilgili projeler üretmeliyiz.
Bizler Zonguldak Dernekleri Federasyonu olarak İstanbul, Ankara, Bursa ve Bolu’da tam desteğe hazırız. Önceden planlamış olduğumuz projeleri çok yakın zaman da basın aracılığı ile duyurmaya başlayacağız.
Son dönemde çokça zikrettiğimiz bir söz ile şimdilik yazıma son veriyorum.
“Hiçbirimiz HEPİMİZ kadar GÜÇLÜ DEĞİLİZ…”
